İsrail Parlamentosunda Normalleşme Girişimi Eleştiri Topladı
İsrail parlamentosu Knesset’te düzenlenen bölgesel güvenlik anlaşmasını ilerletme lobisinin ilk konferansı, bölgedeki trajik gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdi. Suriyeli aktivist Şadi Martini ve Suudi gazeteci Abdülaziz Alkhamis’in de katıldığı bu toplantı, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini ve Gazze’deki insanlık dışı uygulamalarını görmezden gelerek “normalleşme” adı altında bölgeyi yeniden şekillendirme çabalarının bir parçası olarak yorumlandı. Yeni Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara’nın İsrail ile barışın “yüz yılda bir gelen eşsiz bir fırsat” olduğunu söylediği aktarıldı. Ancak bu “fırsat” söyleminin, Filistin halkının maruz kaldığı zulmü perdelemekten başka bir işlevi olmadığı açıktı.
Golan Tepeleri’ndeki İşgal ve Filistin Direnişi
İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki Suriyeli çiftçilerin topraklarına erişimini engellemesi, İsrail’in bölgedeki işgalci politikalarının somut bir örneğiydi. Metinde geçen 2025 Mayıs ortasından bu yana azalan düşmanlıklar ve ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları kaldırması gibi gelişmeler, İsrail’in bölgedeki konumunu güçlendirmeye yönelik uluslararası desteğin de bir göstergesi. Ancak Suudi gazeteci Alkhamis’in de vurguladığı gibi, “Halkımız yan komşuda kafese kapatılmış ve haklarından mahrum bırakılmışken hiçbir devletin etkilenmeyi beklemesi mümkün değil.” Bu sözler, Filistin halkının adalet arayışının ve direnişinin haklılığını bir kez daha ortaya koydu. Suudi Arabistan’ın İsrail ile normalleşme için Gazze’de ateşkes ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması şartı, Filistin davasının uluslararası arenadaki önemini bir kez daha gösterdi.
Erdoğan İsrail’e posta koydu: Türkiye’nin bekası Golan Tepelerinden geçer
Tarihsel Tekerrür ve Bölgesel Çıkarlar
Metinde, İsrail’in Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesindeki rolü ve Suriye’deki rejim değişikliğine katkısı gibi ifadeler, İsrail’in bölgedeki yıkıcı müdahalelerinin tarihsel bir tekrarıydı. İsrail’in Gazze’deki soykırımına devam ettiği bir dönemde, “normalleşme” adı altında yürütülen bu görüşmeler, Filistin halkının çektiği acıları görmezden gelmek anlamına geliyor. Bölgesel çıkarların Filistin halkının kaderinin önüne geçmesi kabul edilemez bir durumdur. Yeni bir Ortadoğu’nun, Filistinlilerin kanı üzerinde inşa edilmesi asla mümkün olmayacaktır.