Makine İhracatçıları Birliği’nden (MAİB) yapılan açıklamaya göre, geçen yılın son çeyreğini yatay bir seyirle ve toplam 7 milyar dolar ihracatla kapatan makine ihracatı, 2024’e miktar bazında 7 bin ton, değer bazında 50 milyon dolar eksilerek başladı.
Aylık bazda evsel ve endüstriyel soğutma makineleri ile takım tezgahları ihracatında düşüş gözlenirken; içten yanmalı motorlar, tekstil ve konfeksiyon makineleri ile türbin, turbo-jet ve hidrolik sistemlerde artış yaşandı.
Ocakta en büyük iki ihracat pazarı Almanya ve ABD’ye ihracat artarken, küresel bankacılık sisteminin müdahalesi neticesinde Rusya’ya dış satımda yüzde 30’a yakın düşüş yaşandı.
Türkiye’nin ana ihracat pazarı Avrupa Birliği’nde yaşanan olumsuz gelişmelere değinen Karavelioğlu, bu bölgedeki yatırımlardaki isteksizliklerden, taleplerin ertelenmesinden ve makine sektörünün üretiminin düşmesinden bahsetti.
Karavelioğlu, son yıllarda Avrupa ülkelerinin makine sektöründe Türkiye’de yetişen nitelikli işgücünü çekmeye çalıştığını kaydederek, mühendis ve yazılımcılara yönelik açık hamlelerin KOBİ’ler üzerinde yükselen sektörün geleceği açısından tehdit oluşturduğunu anlattı.
Kutlu Karavelioğlu, “Türkiye’nin makine fabrikaları önce savunma sanayimize, oradan da Avrupa’ya tasarımcı ve teknik insan yetiştirip ihraç eden bir eğitim öğretim kurumuna dönüştü; bir diploma vermediğimiz kaldı. Fikri mülkiyet meselesi bir yana, bu kayıpların işin idamesine yönelik ağır bedelleri olacağını görmek durumundayız.” açıklamasında bulundu.