Gazze: ABD ve İsrail destekli yardım kuruluşu GHF neden tartışılıyor?

İsrail’in Gazze’ye Yönelik Yardım Merkezi Saldırısı

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin işlettiği Gazze’nin güneyindeki sahra hastanesine 31 Mayıs Cumartesi günü şarapnel ve kurşun yaraları bulunan 200’e yakın kişi getirildi.

Gazze’deki yetkililer, İsrail’in bir yardım toplama merkezini hedef aldığını ve en az 31 kişinin burada öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusuysa ön soruşturmanın, askerlerinin “sivillere ateş etmediğini gösterdiğini” iddia etti.

İsrail ordusu ayrıca bir insansız hava aracının çektiği görüntüleri yayımladı.

Bu görüntülerde, silahlı ve maskeli kişiler, Han Yunus kenti yakınlarında dağıtılan yardımı alan sivillere hem taş atıyor hem de ateş açıyor.

BBC bu videonun gerçekliğini doğrulayabilmiş değil.

BBC’yle temasa geçen Nasır Hastanesi’nden doktorlar, kurşun ve şarapnel yaraları bulunan yaklaşık 200 kişiye müdahale ettikleri bilgisini paylaştı.

İddiaya konu saldırının yakınında Refah’ta bulunan bir İsrail askeri de BBC ile temasa geçti. Askerlerinin kalabalığın yakınına ateş açtığını ancak sivillerin hedef alınmadığını ve kimsenin vurulmadığını söyledi.

Bölgede görev yapan bir gazeteci olan Mohammed Garip, BBC’ye Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından işletilen yardım dağıtım merkezinin yakınında toplanan Filistinlilere İsrail tanklarından ateş açıldığını aktardı.

GHF Gazze’ye nasıl yardım sağlamayı planlıyor?

Mayıs ayı sonlarına doğru yardım dağıtımını üstlenen Gazze İnsani Yardım Vakfı, bölgede hayatını kaybedenler ya da yaralananlar olduğu iddialarını yalanladı.

Vakıf, bu iddiaları Hamas’ın yaydığını öne sürdü.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, İsrail ve ABD tarafından desteklenen tartışmalı bir yardım kurumu. Peki GHF tam olarak ne?

İngilizce isminin baş harflerinden GHF kısaltması ile anılan organizasyonun yardım dağıtım programı eleştiriliyor.

Çünkü organizasyon Amerikalı silahlı özel güvenlik unsurlarınca korunuyor ve Birleşmiş Milletler’in bölgede yardım anlamındaki hakimiyetini kırmayı hedefliyor.

GHF’nin dağıtım planı, Gazze’nin güney ve merkezindeki dört dağıtım noktası üzerinden işliyor. Yiyecek ve temel hijyen malzemeleri buralarda halka ulaştırılıyor.

Güvenliği Amerikalı özel şirketler sağlarken, çevrede de İsrail birlikleri devriye geziyor.

Bu yardım dağıtım alanlarına giriş çıkışlarda Filistinliler, yüz tanıma teknolojisi ve biyometrik tarama gibi işlemlerden geçmek zorunda bırakılıyor.

Birçok lojistik ayrıntı konusunda hala belirsizlik var.

BM, yardım kuruluşları ve Hamas neden karşı çıkıyor?

Birleşmiş Milletler ve birçok yardım kurumu, insani ilkelerle çeliştiğini ve “yardım dağıtımını silahlandırdığını” savundukları GHF’yle çalışmayı reddediyor.

Bir BM sözcüsü, GHF’nin yardım operasyonunun “gerçekten ihtiyaç duyulan şeyden dikkatleri uzaklaştırma” anlamına geldiğini savundu. Aynı sözcü İsrail’e Gazze’ye girişleri kolaylaştırma çağrısı da yaptı.

BM ve GHF’ye tepki gösteren kurumlar, yardımın şarta bağlanmasını eleştiriyor. Belli yerlerde yapılan dağıtımın, yaralılar, engelliler veya yaşlılar için yardıma ulaşamama anlamına gelebileceğine işaret ediyorlar.

Bununla birlikte yardım dağıtımının siyasi ve askeri amaçlara bağlı hale getirildiği, bunun da dünya çapında bu tür dağıtımlar için “kabul edilemez” bir emsal oluşturacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar.

Norveç’in mülteciler için çalışan konseyinin genel sekreteri Jan Egeland, GHF’yi “askerileştirilmiş, özelleştirilmiş, siyasallaştırılmış” bir kurum olarak tanımlıyor.

Organizasyonun yönetiminde eski CIA çalışanları, askerler ve özel güvenlik yetkilileri olduğuna işaret eden Egeland, GHF’nin İsrail ordusu ile birlikte çalıştığını söyledi. Filistinlilerin oluşturulacak alanlarda taramadan geçirileceğine de işaret etti.

Egeland, “Çatışmanın bir tarafının, yardımı nerede, nasıl ve kimin alacağına karar vermesine izin veremeyiz” dedi.

Hamas, Gazze’deki Filistinlilere, GHF dağıtımlarına katılmama uyarısında bulundu. Örgüt ekmeğin silah olarak kullanıldığını savundu.

Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) ise açıklamasında, örgütü yardım gruplarını tehdit etmek ve yardımları engellemekle suçladı.

İsrail, Hamas’ın yardımları çaldığını savunuyor ve mevcut yardım sistemine bir alternatif bulunması gerektiğini açıklıyordu.

GHF ekseninde dikkat çekici bir başka gelişme de direktörü Jake Wood’un Pazar gecesi istifa etmesi oldu. Wood organizasyonun kullandığı yöntemleri eleştirdi.

Jake Wood kim ve neden istifa etti?

Eski bir ABD deniz piyadesi olan Wood, iki ay önce GHF’yi yönetmesi için teklif aldığını söyledi. Wood istifa gerekçesi olarak İsrail’in planından duyduğu rahatsızlığı gösterdi.

Wood istifa açıklamasında şunları kaydediyor:

“Dünyanın dört bir yanındaki birçok kişi gibi ben de Gazze’deki açlık krizi karşısında dehşete düştüm. İnsani yardım alanında bir yönetici olarak acıyı hafifletmek için elimden gelen her şeyi yapmak zorundaydım.

“Aç insanları doyurabilecek, güvenlik endişelerini giderebilecek ve Gazze’de uzun süredir faaliyette olan STK’ların çalışmalarını tamamına ulaştırabilecek bir plan geliştirmek de dahil, liderliğini yaptığım şeylerden gurur duyuyorum”

Wood istifa gerekçesi olarak, “tarafsızlık, bağımsızlık ve insani yardım prensiplerine sıkı sıkıya bağlıyken” kafasındaki planı hayata geçiremeyeceğini gördüğünü de ifade etti.

Bu istifaya karşılık olaraksa GHF yönetimi, dağıtım organizasyonundan “vazgeçilmeyeceğini”, hafta sonuna kadar bir milyon Filistinliye yardım ulaştırmanın hedeflendiğini kaydetti.

ABD’nin dış yardımları yönetmekten sorumlu hükümet kuruluşu olan USAID’den ayrılma bir yönetici olan John Acree, vekaleten direktör olarak atandı.

Sahadaki durum ne kadar kötü?

İsrail, altı haftalık geçici ateşkesin sona ermesinin ardından 2 Mart’tan itibaren Gazze’ye abluka uyguladı ve insani yardım girişini engelledi. Hamas ile savaşı da yeniden başlattı.

Binyamin Netanyahu hükümeti bu baskı ile 23’ünün hayatta olduğuna inanılan 58 rehinenin serbest bırakılmasını zorlamayı hedefliyor.

İsrail 19 Mayıs’ta Gazze’de “tüm bölgeleri kontrol altına alma” hedefiyle bir saldırı başlattı.

Bu plan, kuzeyi tamamen sivillerden arındırmayı ve onları zorla güneye yerleştirmeyi içeriyor.

Uluslararası baskılar sonrası İsrail hükümeti, 665 kamyonluk insani yardımın Gazze’ye girmesine izin verdiklerini iddia ediyor.

BM yetkilileri bu miktarın ihtiyaç duyulanın karşısında “bir damla su” olduğu tespitini endişeyle dile getiriyor.

Related Posts

Cesedi arazide battaniyeye sarılı halde bulunmuştu: Kan donduran gerçek ortaya çıktı

Nevşehir’in Acıgöl ilçesinde iki ay önce arazide battaniyeye sarılı erkek cesedi bulunmasına ilişkin yakalanan 5 zanlıdan 4’ü tutuklandı. Cinayetle ilgili ortaya çıkan gerçekler ise kan dondurdu.

Süveyş Körfezi’nde sondaj gemisi battı: 3 kişi öldü

Mısır’ın Süveyş Körfezi’nde bir sondaj gemisinin alabora olması sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Kayıp 21 kişiyi arama çalışmaları devam ediyor.

Erbaş ve eşi hacca giderken ütücülerini de götürdü

90 bin camide kamu malı, israf ve şatafat hutbesi veren Diyanet, kendi söylemiyle ters düştü. Ütücüler, Arafat’taki başkan çadırı ve Seher Erbaş’ın olduğu bölümde ütü yaptı.

Trump, Suriye’ye yaptırımları sonlandıran başkanlık kararnamesini imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarını sonlandıran Başkanlık kararnamesini imzaladı. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “Başkan Trump, istikrarlı, birleşik ve kendi içinde ve komşularıyla barış içinde olan bir Suriye’yi desteklemeye kararlı” ifadelerine yer verildi.

İsrail’den Mescid-i Aksa’da “düğün provokasyonu”

İsrail yönetimi, Filistin topraklarına el koyan İsraillilerin, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın avlusunda “düğün kutlaması” yapmasına izin verdi. Kudüs Valiliği, uygulamaya tepki gösterdi.

Ucuz yemek lokantaları yaygınlaşıyor! Bir ilde daha Kent Lokantası açıldı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, ekonomik zorluklarla mücadele eden vatandaşlara destek olmak amacıyla hayata geçirdiği “Kent Lokantası” projesini Kepez ilçesinde hizmete açtı. İlk gün yoğun ilgi gören lokantada 4 çeşit sıcak yemek yalnızca 90 TL’ye sunuluyor.